twauoi
2002 yılında Bill Willingham tarafından yaratılan karikatür öyküsü Fables’ın benim gözümde yeri ayrıdır. Sürgüne yollanmış masal kahramanlarının New York şehrindeki hayata tutunma çabasını farklı bir dille anlatan serinin, şu günlerde filminin de yapılması söz konusu. Bizim asıl konumuz ise macera oyunlarının artık “şahı” konumuna gelmiş olan Telltale Games’in son yapımı: The Wolf Among Us.
Büyük, kötü bir kurt…
Oyunun, daha doğrusu Fables’ın nereden başlayacağımı bilmediğim komplike bir arkaplanı var. Yani hikâyeye geçmeden önce bundan bahsetmemek olmazdı. Başta da dediğim gibi konumuz masal kahramanları; ama hepsi farklı bir dilden ele alınıyor. Aslında sadece “masal” demek de doğru olmaz çünkü Sinderella, Pamuk Prenses, Pinokyo, Yedi Cüceler vesaîre gibi karakterlerin yanı sıra, folklor, mitoloji ve edebiyattan alınma onlarca figür de mevcut. Karakterlerin birçoğu Avrupa öykülerinden tanıdığımız isimler; ama bunun yanında Arap, Amerikan figürleri de bulunuyor.
Fables öyle bir evrende geçmektedir ki, New York şehrinde tüm bu Fable adlı garip yaratıklar insan kılığına bürünerek yaşamak zorundadır. Glamour adlı sihir yardımıyla birbirinden ilginç bu yaratıklar insan formunda hayatını sürdürebilse de, bu maddenin temini oldukça zor ve pahalıdır. Glamour alamayan Fable’lar ise "Farm" denen ve bir çeşit hapishane olan yere yollanır.İşte tam da tüm bu kargaşanın ortasında, “Big Bad Wolf” olarak tanınan Bigby, şeriflik görevini yürüterek düzeni sağlamaya çalışmaktadır. Bigby, kötü bir şöhrete sahip ve eskiden olduğu kişi yüzünden toplum hâlâ kendisine kötü gözle bakıyor, fazlasıyla korkuyor. Ayrıca kendisi kurt adam olsa da, genellikle insan formunda dolaşıyor. The Wolf Among Us’da da Bigby’nin kontrolünü ele alıyoruz ve epey karmaşık bir cinayetin ortasına düşüyoruz.
The Wolf Among Us’ın senaryosu için epey detaylı ve sürükleyici demeliyim. Ayrıca sadece ana karakter değil, figüranlar dahi inanılmaz derecede ilgi çekici. Telltale Games oyunlarını ilgiyle takip ettiğimden, firmanın bu alanda gelişimini de aşama aşama görüyorum. Bu sefer hepten “noir” havaya doğru geçiş yapan firma, adventure oyunlarında da krallığını ilan etmiş oluyor. Canımı sıkan tek nokta ise The Wolf Among Us’ın da bölüm bölüm, yani dizi şeklinde ilerliyor oluşu oldu. Toplamda beş episode olacak ve iki ay arayla satışa sunulacaklar. İlk bölüm ise toplamda iki saat bile sürmüyor ve tadı damaklarda kalıyor. Beş kısa bölümü neredeyse bir seneye yaymak bana pek mantıklı bir hamle gibi gelmedi. Bu henüz bitmemiş bir oyunu piyasaya sürüp parayı peşin almak gibi oluyor. Son dönemde çıkan ve yine çok beğendiğim bir macera oyunu olan The Raven: Legacy of Master Thief bu konuda çok daha tatmin ediciydi. Yine de oyunun mükemmel hikâye örgüsü nedeniyle bu kusuru görmezden gelmeyi tercih ediyorum.
The Wolf Among Us’ın senaryosu için epey detaylı ve sürükleyici demeliyim. Ayrıca sadece ana karakter değil, figüranlar dahi inanılmaz derecede ilgi çekici. Telltale Games oyunlarını ilgiyle takip ettiğimden, firmanın bu alanda gelişimini de aşama aşama görüyorum. Bu sefer hepten “noir” havaya doğru geçiş yapan firma, adventure oyunlarında da krallığını ilan etmiş oluyor. Canımı sıkan tek nokta ise The Wolf Among Us’ın da bölüm bölüm, yani dizi şeklinde ilerliyor oluşu oldu. Toplamda beş episode olacak ve iki ay arayla satışa sunulacaklar. İlk bölüm ise toplamda iki saat bile sürmüyor ve tadı damaklarda kalıyor. Beş kısa bölümü neredeyse bir seneye yaymak bana pek mantıklı bir hamle gibi gelmedi. Bu henüz bitmemiş bir oyunu piyasaya sürüp parayı peşin almak gibi oluyor. Son dönemde çıkan ve yine çok beğendiğim bir macera oyunu olan The Raven: Legacy of Master Thief bu konuda çok daha tatmin ediciydi. Yine de oyunun mükemmel hikâye örgüsü nedeniyle bu kusuru görmezden gelmeyi tercih ediyorum.